Ana içeriğe atla

Önerilen Blog

Türkiye'de Basın Özgürlüğü: Bir Değerlendirme 🗞️📰

Basın özgürlüğü, demokratik toplumların vazgeçilmez unsurlarından biridir. Basın, toplumun haber alma, bilgi edinme ve kamuoyunun oluşması için gerekli olan bir araçtır. Bu nedenle, basın özgürlüğünün güvence altına alınması, demokratik bir toplumda temel bir gerekliliktir. Türkiye'de basın özgürlüğü, 1982 Anayasası'nın 28. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, "Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak serbestçe açıklama ve yayma hakkına sahiptir." Ancak, bu hak, "millî güvenlik, kamu düzeni, suçların önlenmesi, genel ahlâk, başkalarının şöhret ve haklarının korunması veya yargı gücünün otoritesi" gibi nedenlerle sınırlandırılabilir. Medya Denetimi Türkiye'de basın özgürlüğünün önündeki en önemli engellerden biri, medya denetimidir. Bu olay şuan da çokça kullanılan bir alay konusuna dönmüştür -"Silivri soğuktur."-. Medya denetimi, basının içeriğini ve yayınlarını sınırlandırmak amac...

Dijital Bağımlılığın İletişimdeki Zehirli Etkileri☣️📳

Günümüzde dijital teknolojiler hayatımızın her alanına girmiştir. İnternet, bilgisayar oyunları, sosyal medya gibi dijital teknolojiler hayatımızı kolaylaştırırken aynı zamanda bir bağımlılık riski de oluşturmaktadır. Dijital bağımlılık, kişinin dijital teknolojileri kontrolsüz bir şekilde kullanmasına ve bu durumun hayatını olumsuz etkilemesine sebep olan bir bozukluktur.

Dijital bağımlılığın en önemli olumsuz etkilerinden biri iletişim becerileri üzerindeki olumsuz etkidir. Dijital bağımlı kişiler, dijital teknolojilerle çok fazla vakit geçirdikleri için yüz yüze iletişim becerilerini geliştirme fırsatı bulamazlar. Bu da, sosyal ilişkilerini, iş hayatını ve akademik başarısını olumsuz etkiler.

Bu araştırmada, üniversite öğrencilerinin dijital bağımlılık düzeylerinin iletişim becerileri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Araştırma, 2019-2020 akademik yılı güz döneminde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde sekiz farklı fakültede öğrenim gören 1108 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Veriler, "Dijital Bağımlılık Ölçeği" ve "İletişim Becerileri Envanteri" kullanılarak toplanmıştır.

Araştırma sonucunda, üniversite öğrencilerinin dijital bağımlılık düzeyleri ile iletişim becerileri arasında anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Dijital bağımlılık düzeyi yüksek olan öğrencilerin, zihinsel ve davranışsal iletişim becerileri daha düşük olduğu görülmüştür.

Bu araştırma sonuçları, dijital bağımlılığın iletişim becerilerini olumsuz etkilediğini göstermektedir. Dijital teknolojilerin kullanımının artması ile birlikte, dijital bağımlılığın da yaygınlaşması muhtemeldir. Bu nedenle, dijital bağımlılığın önlenmesi ve iletişim becerilerinin geliştirilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

  • Dijital bağımlılığın önlenmesi için, öğrencilere dijital teknolojilerin olumlu ve olumsuz yönleri hakkında bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.
  • İletişim becerilerinin geliştirilmesi için, öğrencilere iletişim becerileri eğitimi verilmelidir.
  • Dijital teknolojilerin kullanımının sınırlandırılması için, aileler ve okullar tarafından gerekli önlemler alınmalıdır.

Sonuç olarak, dijital bağımlılığın iletişim becerilerini olumsuz etkilediği bilinmektedir. Dijital bağımlılığın önlenmesi ve iletişim becerilerinin geliştirilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

Kaynakça

  • Arslan, A., & Bardakçı, S. (2020). Üniversite öğrencilerinin dijital bağımlılık düzeylerinin iletişim becerileri üzerindeki etkisinin incelenmesi. Gençlik Araştırmaları Dergisi, 8(20), 36-63.
  • Aktan, E. (2018). Üniversite öğrencilerinin sosyal medya bağımlılık düzeylerinin çeşitli değişkenlere göre incelenmesi. Erciyes İletişim Dergisi, 5(4), 405-421.
  • Arısoy, Ö. (2009). İnternet bağımlılığı ve tedavisi. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry, 1(1), 55-67.
  • Arslan, A., Kırık, A. M., Karaman, M., & Çetinkaya, A. (2015). Lise ve üniversite öğrencilerinde dijital bağımlılık. İletişim ve Edebiyat, 49(2), 147-162.

Yorumlar

Popüler Yayınlar

🪐 Mars'ın Geçmişinde Döngüsel İklim Kanıtı Bulundu: Yaşam İçin Olanaklar 🪐

NASA'nın Mars keşiflerine yönelik çalışmaları, Kızıl Gezegen'in geçmişinde döngüsel bir iklim yaşanmış olabileceğini ve bu durumun yaşamın oluşumu için uygun koşullar sağlayabileceğini gösteriyor. 🔍 Araştırma Detayları 🔍 Araştırmacılar, Mars yüzeyindeki Gale Krateri'ni inceledi. Bu kraterde yaklaşık 3,6 ila 3,8 milyar yıl önceye ait olduğu düşünülen altıgen desenler keşfedildi. Bu desenler, kalsiyum ve magnezyum tuzları bakımından zengin minerallerin ıslak ve kuru dönemler arasında geçiş yaptığını gösteriyor. 🌦️ Döngüsel İklim ve Mevsim Geçişleri 🌦️ Araştırma ekibi, bu desenlerin ıslak ve kuru hava koşullarının milyarlarca yıl önce birbiri ardına tekrarlandığına işaret ettiğini belirtiyor. Bu bulgu, Mars'ın geçmişinde döngüsel bir iklimin varlığına işaret ediyor. Bu iklim, mevsim geçişlerinin olduğunu ve yaşama olanaklar sağlayabileceği anlamına geliyor. 📝 Sonuçlar ve Olası Etki 📝 Araştırma ekibi, Mars'ın ilk zamanlarında sürekli ve döngüsel bir iklimin ol...

Fizikte Devrim Yaratabilecek Süperiletken Doğrulanmasıyla Alakalı Şok Gelişme🥼

Bilim adamlarından oluşan bir ekip yakın zamanda fizikte devrim yaratabilecek yeni bir tür süper iletken yarattığını iddia etti. Ancak, bulguları diğer araştırmacılar tarafından doğrulanamadı. Berkeley'deki California Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından oluşturulan süper iletken, bizmut selenid adı verilen bir malzemeden yapılmıştır. Bizmut selenid iyi bilinen bir süper iletkendir, ancak yalnızca çok düşük sıcaklıklarda süper iletken hale gelir. Berkeley ekibi, bizmut selenit'i çok daha yüksek sıcaklıklarda süper iletken hale getirmenin bir yolunu bulduğunu iddia etti. Berkeley ekibinin bulguları doğruysa, bu büyük bir atılım olacaktır. Süper iletkenler, elektriği direnç göstermeden iletebilen malzemelerdir. Bu, herhangi bir enerji kaybetmeden sonsuz miktarda akım taşıyabilecekleri anlamına gelir. Süper iletkenler, güç iletimi, tıbbi görüntüleme ve kuantum hesaplama dahil olmak üzere çok çeşitli potansiyel uygulamalara sahiptir. Ancak, diğer araştırmacılar Berkeley...

🧠 Depresyon ve Anksiyetenin Kansere Neden Olmadığı Keşfedildi 🧠

Son yayımlanan bir araştırma, psikolojik rahatsızlıkların (örneğin anksiyete ve depresyon) kansere neden olduğu düşüncesini çürütüyor. 🔬 Araştırma Detayları 🔬 Hollanda'daki Groningen Üniversitesi Tıp Merkezi'nden bilim insanları, Birleşik Krallık, Norveç ve Kanada'da yaşayan 300 binden fazla yetişkinin sağlık kayıtlarını inceledi. Bu insanların depresyon ve anksiyete durumları 26 yıl boyunca izlendi ve kanser vakaları takip edildi. 📊 Bulgular 📊 Araştırmanın sonuçlarına göre, anksiyete veya depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların kanser riski ile herhangi bir bağlantısı olmadığı anlaşıldı. Yani bu tür psikolojik rahatsızlıklar kansere neden olmuyor. 🦠 Kanser Risk Artışı ve Yaşam Tarzı 🦠 Araştırma, bazı katılımcıların akciğer kanseri gibi belirli kanser türlerine yakalanma ihtimalinin arttığını gösterdi. Ancak bu artışın depresyon veya anksiyete ile direkt olarak ilişkili olmadığı düşünülüyor. Araştırmacılara göre bu risk artışı, daha çok kişinin yaşam tarzıyla ba...