Ana içeriğe atla

Önerilen Blog

Türkiye'de Basın Özgürlüğü: Bir Değerlendirme 🗞️📰

Basın özgürlüğü, demokratik toplumların vazgeçilmez unsurlarından biridir. Basın, toplumun haber alma, bilgi edinme ve kamuoyunun oluşması için gerekli olan bir araçtır. Bu nedenle, basın özgürlüğünün güvence altına alınması, demokratik bir toplumda temel bir gerekliliktir. Türkiye'de basın özgürlüğü, 1982 Anayasası'nın 28. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, "Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak serbestçe açıklama ve yayma hakkına sahiptir." Ancak, bu hak, "millî güvenlik, kamu düzeni, suçların önlenmesi, genel ahlâk, başkalarının şöhret ve haklarının korunması veya yargı gücünün otoritesi" gibi nedenlerle sınırlandırılabilir. Medya Denetimi Türkiye'de basın özgürlüğünün önündeki en önemli engellerden biri, medya denetimidir. Bu olay şuan da çokça kullanılan bir alay konusuna dönmüştür -"Silivri soğuktur."-. Medya denetimi, basının içeriğini ve yayınlarını sınırlandırmak amac...

Vurma veya Isırma Davranışı Olan Çocuklara Nasıl Tepki Göstermeliyiz?

Merhaba değerli anneler! Bugün sizinle, çocukların ısırma veya vurma gibi davranışlarıyla nasıl başa çıkabileceğimize dair konuşmak istiyorum. Hepimiz biliyoruz ki çocuklar dünyaya geldiklerinde etraflarını ve kendi bedenlerini keşfetmek istiyorlar. Ancak zaman zaman bazı davranışlar geliştirebiliyorlar ve bu konuda nasıl yaklaşmamız gerektiğini anlamak önemlidir.

Öncelikle, bebekler ve çocuklar doğuştan şiddet içeren davranışlarla gelmezler. Bu tür davranışları gözlem ve deneyimlerle öğrenirler. Özellikle 18-24 aylar arası, yani 1.5-2 yaşları civarında çocuklarımızın benmerkezci düşünce biçimi şekillenmeye başlar. Yani dünyanın etrafında dönmediğini, her istediğinin yapılmak zorunda olmadığını anlamaları zaman alır.

Peki, benmerkezci düşünce nedir?

  • Çocuklar dünyanın sadece kendi etraflarında döndüğünü düşünebilirler.
  • İstekleri anında yerine getirilmeli gibi bir algıları olabilir.
  • Başkalarının da istekleri ve ihtiyaçları olduğunu anlamakta güçlük çekebilirler.

Bazen bu düşünce biçimi, çocukların ağlamalarına, ısırma, vurma, kendini yere atma gibi davranışlara yol açabilir. Peki, bu durumla nasıl başa çıkabiliriz?

Öncelikle, çocuğunuzun ısırma veya vurma davranışını neyin tetiklediğini anlamaya çalışın. Belirli durumlar veya olaylar sonrasında bu davranışları sergiliyorsa, o durumu önceden tahmin edebilirsiniz. Örneğin, oyuncak sırasını kardeşiyle paylaşmak zorunda kaldığında olabilir.

Bu tahminleri yaparak, çocuğun bu davranışları sergilemesini engellemeye çalışın. Örneğin, vurma anı geldiğinde elini tutarak durdurun.

Unutmayın ki, çocuğunuzu asla cezalandırmak veya "vurma", "ısırma" gibi kelimeler kullanmak yerine, olumsuz davranışını açıklayıcı bir dille ifade etmek daha etkili olacaktır. Aynı zamanda çocukla güç savaşına girmemeye özen gösterin. Onunla empati yaparak, onun duygularını anladığınızı göstermek önemlidir.

Çocuğunuzun yanlış davranışlarına tepki gösterirken, sizin de aynı davranışları sergilemediğinizden emin olun. Ayrıca uzun nasihatlerden kaçının ve sakin olduğunuz anlarda ona davranışının hoş olmadığını net bir şekilde ifade edin.

Unutmayın, çocuklarımızı yönlendirirken onlara sevgi ve anlayışla yaklaşmak her zaman en iyi yoldur. Kendinize güvenin, araştırmalarınızı sürdürün ve çocuğunuzun sağlıklı gelişimine destek olmaya devam edin. Okuduğunuz için teşekkür ederim, sevgiler!

Yorumlar

Popüler Yayınlar

🪐 Mars'ın Geçmişinde Döngüsel İklim Kanıtı Bulundu: Yaşam İçin Olanaklar 🪐

NASA'nın Mars keşiflerine yönelik çalışmaları, Kızıl Gezegen'in geçmişinde döngüsel bir iklim yaşanmış olabileceğini ve bu durumun yaşamın oluşumu için uygun koşullar sağlayabileceğini gösteriyor. 🔍 Araştırma Detayları 🔍 Araştırmacılar, Mars yüzeyindeki Gale Krateri'ni inceledi. Bu kraterde yaklaşık 3,6 ila 3,8 milyar yıl önceye ait olduğu düşünülen altıgen desenler keşfedildi. Bu desenler, kalsiyum ve magnezyum tuzları bakımından zengin minerallerin ıslak ve kuru dönemler arasında geçiş yaptığını gösteriyor. 🌦️ Döngüsel İklim ve Mevsim Geçişleri 🌦️ Araştırma ekibi, bu desenlerin ıslak ve kuru hava koşullarının milyarlarca yıl önce birbiri ardına tekrarlandığına işaret ettiğini belirtiyor. Bu bulgu, Mars'ın geçmişinde döngüsel bir iklimin varlığına işaret ediyor. Bu iklim, mevsim geçişlerinin olduğunu ve yaşama olanaklar sağlayabileceği anlamına geliyor. 📝 Sonuçlar ve Olası Etki 📝 Araştırma ekibi, Mars'ın ilk zamanlarında sürekli ve döngüsel bir iklimin ol...

Fizikte Devrim Yaratabilecek Süperiletken Doğrulanmasıyla Alakalı Şok Gelişme🥼

Bilim adamlarından oluşan bir ekip yakın zamanda fizikte devrim yaratabilecek yeni bir tür süper iletken yarattığını iddia etti. Ancak, bulguları diğer araştırmacılar tarafından doğrulanamadı. Berkeley'deki California Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından oluşturulan süper iletken, bizmut selenid adı verilen bir malzemeden yapılmıştır. Bizmut selenid iyi bilinen bir süper iletkendir, ancak yalnızca çok düşük sıcaklıklarda süper iletken hale gelir. Berkeley ekibi, bizmut selenit'i çok daha yüksek sıcaklıklarda süper iletken hale getirmenin bir yolunu bulduğunu iddia etti. Berkeley ekibinin bulguları doğruysa, bu büyük bir atılım olacaktır. Süper iletkenler, elektriği direnç göstermeden iletebilen malzemelerdir. Bu, herhangi bir enerji kaybetmeden sonsuz miktarda akım taşıyabilecekleri anlamına gelir. Süper iletkenler, güç iletimi, tıbbi görüntüleme ve kuantum hesaplama dahil olmak üzere çok çeşitli potansiyel uygulamalara sahiptir. Ancak, diğer araştırmacılar Berkeley...

🧠 Depresyon ve Anksiyetenin Kansere Neden Olmadığı Keşfedildi 🧠

Son yayımlanan bir araştırma, psikolojik rahatsızlıkların (örneğin anksiyete ve depresyon) kansere neden olduğu düşüncesini çürütüyor. 🔬 Araştırma Detayları 🔬 Hollanda'daki Groningen Üniversitesi Tıp Merkezi'nden bilim insanları, Birleşik Krallık, Norveç ve Kanada'da yaşayan 300 binden fazla yetişkinin sağlık kayıtlarını inceledi. Bu insanların depresyon ve anksiyete durumları 26 yıl boyunca izlendi ve kanser vakaları takip edildi. 📊 Bulgular 📊 Araştırmanın sonuçlarına göre, anksiyete veya depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların kanser riski ile herhangi bir bağlantısı olmadığı anlaşıldı. Yani bu tür psikolojik rahatsızlıklar kansere neden olmuyor. 🦠 Kanser Risk Artışı ve Yaşam Tarzı 🦠 Araştırma, bazı katılımcıların akciğer kanseri gibi belirli kanser türlerine yakalanma ihtimalinin arttığını gösterdi. Ancak bu artışın depresyon veya anksiyete ile direkt olarak ilişkili olmadığı düşünülüyor. Araştırmacılara göre bu risk artışı, daha çok kişinin yaşam tarzıyla ba...